7 Ekim 2010 Perşembe

Norveç proje toplantısı izlenimleri

Norveç'te harika bir hafta

Eylül ayının sonunda 2 öğretmen ve 2 öğrenci olarak Norveç’e gittik. Norveç’i seçmemizin sebebi doğal güzelliklerini ve yaşam standartlarını görmek istememizdi. Norveç hava sıcaklığının kışın -40 dereceye kadar düştüğü soğuk bir ülke. Okuma oranı %100 ve 4,5 milyon nüfuslu, yaklaşık Türkiye’nin yarısı yüzölçümüne sahip bir ülke.


1. Gün
      Sabahın erken saatlerinde Stavanger’e indik. Oradan otobüs ve feribot ile Sveio ya geçtik. Okulun öğretmenlerinden Hogne bizi kalacağımız ailelerin yanına bıraktı. Yolculuklar Türkiye’ye göre uzun sürüyor. Evler birbirine uzak. Kalacağım ailenin deniz kenarındaydı ve oldukça büyük bir evleri vardı. Yemekten önce evin babası bana fast-boat denilen bir botu denetti. Yaşadığım en büyük heyecanlardan biriydi. Çok hızlı gidiyordu ve dönerken dengede durmanız zorlaşıyordu. Yemekten sonra arkadaşım Catharina ile küçük bir gezintiye çıktık. Ve tek görebildiğim ağaçlardı.

2. Gün
       Sabah erkenden okula gittik. Orda her ülke kendi sunumlarını yaptılar. Sunumlar boş zaman aktiviteleri ve meslek seçimleriyle ilgiliydi. Daha sonra geleneksel yemekler tadılmaya başlandı. Bir kez daha Türk Mutfağından ve Türk damak tadından gurur duydum.

3. Gün
       Yine önce okulda buluşuldu. Deniz fenerine gittik ve orda belediye başkanıyla yemek yedik. Bu Deniz fenerinin dünyanın en eski fenerlerinden olduğu söylendi. Orada yediğim balık ise yediğim en güzel balık yemeklerinden biriydi. Daha sonra limana gittik ve lüks botlarla bir adaya gittik. Adada 1970lerde UFO’lar tarafından yapıldığı sanılan halkayı gördük. Köylüler o gece tüm köpeklerin havladığını ve garip ışıklar gördüklerini söylemişler. Kendileri de buna inanmıyorlar. Akşam Norveçli kızlardan birinin evinde dev ekranda film seyrettik. Klasik korku filmiydi. Bu sayede eğlendik.

4. Gün
        Bir otobüsle Bergen’e gittik. Teleferik ile yüksek bir dağa çıkıp şehrin manzarasını seyrettik. Daha sonra öğretmenler yemeğe gittiler ve biz alışveriş yapmak ve gezmek için gruplara ayrıldık. Ve yemek yerken 3 Türk’le karşılaştık.

5. Gün
        Son günümüzdü ve güzel olsun istiyorduk. Sabah kano yapmak için okulda buluştuk. Çok değişik bir deneyimdi. Daha sonra tekrar okulda buluşup Haugesund’a gittik. Biraz alışveriş yapıp yemek yedikten sonra geri döndük. Norveçli öğrenciler geleneksel kıyafetleriyle dans ettiler. Okulda dışarıdan öğrencilerinde gelebildiği bir parti verildi. Karaoke, guitar hero gibi aktivitelerden sonra gece evlere dağıldık. Catharina ile sohbet edip valizimi topladıktan sonra yattık.

6. Gün
        Erken kalkmam gerekmediği halde erkenden uyandım ve aileyle sohbet ettik. Beraber fotoğraf çekildik. Kahvaltıdan sonra beni otobüs durağına bıraktılar. Herkese tek tek veda etmek çok zordu. Orada Burak’ın ailesiyle de vedalaştık ve otobüse binerek Stavanger’e gittik. Gece geç saatlerde İstanbul’a geldik.

      Norveç’teki 1 haftayı düşündüğümde söyleyebileceklerim ise Türkiye’yle ve diğer Avrupa ülkeleriyle çok farklı olduklarıdır. Bahçeli, büyük evlerinde yaşarlar. Hafta sonu genellikle ava giderler. Okullarda forma yoktur ve derste yemek yemek, örgü örmek, internette yazışmak serbesttir. Okulda ayakkabısız gezmek mümkün. Bisiklet kullanımı çok yaygın. Bisikletlerini kilitlemeden yolda bırakabiliyorlar. Aslında çantanızı kaldırıma koyun, yarın aynı yerden alabilirsiniz.

Gonca ASLAN



Sıcakkanlı insanların soğuk ülkesi: NORVEÇ

Yolculuk günü sabah erkenden heyecanla uyandım, bu heyecan aslında Norveç’e gideceğimizden çok Galatasaray’ı izleyeceğim içindi. İstanbul’da biraz alışveriş yaptıktan sonra maçı izledik ve havalimanına gittik. Havalimanına erken geldiğimiz için uzun bir süre kapıların açılmasını bekledik. Kapılar açıldıktan sonra biraz alışveriş yapıp, uçağımıza bindik. Uzun bir yolculuğun ardından Norveç’e gelmiştik. Açık söylemeliyim ki daha önce Norveç kadar güzel bir ülke görmemiştim.

1.gün;
       Sveio’ya ulaştıktan sonra Norveçli öğretmen bizleri ailelerin yanına bıraktı, ilk başlarda iletişim konusunda endişelerim vardı ancak ev ortamını gördükten sonra bu endişelerim yok oldu. Evsahipleri oldukça cana yakın insanlardı. Akşam yemeğinden sonra arkadaşımın babası voleybol antrenmanı için bizi tekrar okula götürdü. Norveçli öğrencilerin ve öğretmenlerin okullarına küçük demesine rağmen okul 5000 kişilik kasabaya canlılık katıyordu. Antrenman bittikten sonra tekrar eve geldik, biraz sohbet ettikten sonra herkes uyumaya çekildi.

2.gün
       O gün öğlene kadar Bekir Hoca’yı göremedim; buna rağmen iletişim konusunda çok problem yaşamadım, Okul servisi ile okula geldik, diğer ülkelerin öğrencileri de okula gelmişlerdi. Herkes önceden hazırladığı slâytları sundu. Sunumların ardından herkes geleneksel lezzetlerini sergiledi ve biz de çeşitli ülkelerin yemeklerini tatma fırsatı yakaladık. Yavaş yavaş ortam ısınıyor, herkes birbirini tanımaya başlıyordu.

3.gün;
        İlk 2 güne bakarak bugünün de okulda geçeceğini düşünüyordum ancak okula geldikten sonra Norveçli öğretmen bugün hep beraber deniz fenerine gideceğimizi ve belediye başkanıyla beraber yemek yiyeceğimizi söyledi. Uzun bir doğa yürüyüşünün ardından deniz fenerine geldik. Herkes bu eşsiz manzaraya hayran kaldı, biz de fotoğraf çekmekten kendimizi alamadık. Belediye başkanıyla yemek yedikten sonra bot turu için limana gittik, lüks botlarla bir adaya gittik ve orada çeşitli doğal güzellikleri görme şansı yakaladık. Akşam ise bir öğrencinin evinde film izledik, yemek yedik Kısacası 3.gün gezinin en güzel günüydü

4.gün
       Artık herkes birbirini tanıyordu ve sürekli iletişim halindeydi, Sabah okula gittiğimizde, Bekir Hoca Bergen’e gideceğimizi söyledi. Uzun bir yolculuktan sonra Bergen’e ulaştık, teleferik ile şehrin yüksek bir noktasına çıktık ve şehrin eşsiz manzarasını izledik. Bol bol fotoğraf çektikten sonra öğretmenler toplantı yapmak üzere ayrıldılar, biz ise gruplar halinde şehri gezdik, alışveriş yaptık. Hatta yemek yerken 3 Türk ile tanıştık, bu günün en güzel olayıydı galiba.

5.gün.
       Buradan ayrılmadan önceki son günümüzdü. Hem Norveçli öğrenciler hem biz bu duruma üzülüyorduk. Sabah Norveçli öğretmen tüm öğrencileri, kano yapmak için gölün kenarına götürdü. Benim için değişik bir deneyim olmuştu, buradan ayrıldıktan sonra okula döndük, daha sonra gezmek için Haugesund’a gittik. Burası da aynı Bergen gibi bir liman şehriydi. Yemek yedikten sonra biraz alışveriş yapıp tekrar okula geldik. Akşam Norveçli öğrenciler bizim için geleneksel gösterilerini sundular. Okulda, çevre okulların da katılımıyla büyük bir parti oldu. Gece geç saatlerde eve geldik. Aileyle biraz sohbet ettikten sonra valizimi toplayıp yattım.

6.gün
         Sabah herkes erkenden uyanmıştı, kahvaltı yaptıktan sonra arkadaşımın annesi ve babası beni otobüs durağına kadar getirdiler. Evet, buradan ayrılırken, “bu kadar soğuk yerde yaşayan insanların nasıl bu kadar sıcakkanlı olduklarını” düşündüm. Herkesle vedalaştıktan sonra uçağa binmek için Stavanger’e geldik. Stavanger, Amsterdam ve İstanbul’da biraz alışveriş yaptıktan sonra Çankırı’ya geldik.

Burak Kaan TAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder